Kaynakların Yönetimi – Ödev Hazırlatma – Proje Yaptırma – Tez Yaptırma Fiyatları – Sunum Örnekleri – Ücretli Ödev Yaptırma – Ödev Yaptırma Ücretleri
İşbirliği Boyunca Kullanılan veya Oluşturulan Kaynakların Yönetimi
Katılımcılar belgeleri görüntüleyebilmeli, oluşturabilmeli, değiştirebilmeli, gözden geçirebilmeli, işaretleyebilmeli ve gözden geçirebilmelidir. Sistem, birden fazla kullanıcının aynı anda aynı belgenin farklı sürümleri üzerinde çalışmasına olanak tanıyan bir belge depolama özelliği (proje belgelerinin bulunduğu bir veritabanı) ve otomatik veri yedekleme ve arşivleme sağlar, “ayy” özelliği sunar (yani değişiklikleri geri alma) ) yanı sıra önceki bir sürüme tam geri yükleme. Belgede kimin neyi ne zaman yaptığını belirlemek için değişikliklerin bir denetim izi olmalıdır.
Ekip üyeleri, çeşitli anahtar sözcük tanımlayıcıları kullanarak ortak çalışma ortamında depolanan dosyaları, notları ve/veya tartışmaları arayabilmelidir. Belgeleri veya projenin bileşenlerini üretmek için kullanılan bilgisayar uygulamaları, paylaşılan sunucuda saklanmalı ve ekip üyelerine açık olmalıdır.
Sistem, veri girişini daha kolay ve daha az hataya açık hale getirmek için açılır seçimli elektronik formların kullanımını desteklemelidir. Bazı kullanıcıların komut satırından bir uygulamayı veya sistemi değiştirmesi gerekebilir. Grafik kullanıcı arayüzlerindeki gelişmeler, katılımcıların yüksek düzeyde programlama uzmanlığına sahip olduğu durumlar dışında, bu işlevselliğe olan ihtiyacı azaltmıştır.
Tüm bu özelliklere sahip bir işbirlikçi sistem, bol miktarda bant genişliği veya özel bir iletişim ağının yanı sıra üst düzey bilgisayar işlem gücü gerektirir. Bu sistemler genellikle en pahalı olanlardır.
İletişim Teorisi
Bir araştırma alanı olarak, iletişim nispeten gençtir. 1940’larda araştırmacılar, insanlar arasında değiş tokuş edilen mesajlara odaklanan ilk teoriyi geliştirmek için sosyoloji, antropoloji ve psikolojiden ayrıldı. Bu teori (iletişim teorisi), iletişim süreçleri çalışmasının resmi başlangıcıydı. İletişim teorisi, iletişimi, bireylerin mesaj alışverişinde bulunduğu ve bu mesajların anlamlarını yorumladığı bir süreç olarak tanımlar. Günümüzde iletişim teorisi hala iletişimin nasıl görüldüğü ve araştırıldığı konusunda temel olarak kullanılmaktadır.
1949’da araştırmacılar Claude Shannon ve Warren Weaver, iletişim alanını diğer sosyal bilimlerden farklı kılan ilk iletişim modelini ilettiler. Shannon-Weaver iletişim modeli yıllar içinde biraz değişti; ancak modelin temel bileşenleri ve görünümü aynı kalır.
Shannon-Weaver modelinin başlangıçta mesajları iletmek için radyo kullanımı gibi medya iletişim sürecini tanımlaması amaçlanmış olsa da, modelin şimdi yüz yüze dahil olmak üzere neredeyse tüm iletişim biçimlerini tanımlamak için kullanıldığını belirtmek önemlidir. –
Shannon-Weaver modeline dayanarak, günümüzde iletişim teorisyenleri genellikle iletişim sürecinin sekiz bileşenini tanımlar: kaynak, alıcı, kodlayıcı/kod çözücü, mesaj, kanal, deneyim alanı, gürültü ve çevre.
Kaynak Yönetimi Nedir
İşletme kaynakları nelerdir
Kaynak şirket Nedir
Kapsamlı kaynak Yönetimi süreçleri
Yönetimin kaynakları Nelerdir
İşletmenin temel Kaynakları
Doğal kaynaklar
Yönetim kavramı
Kaynak, mesajı gönderen kişi, alıcı ise mesajı alan kişidir. Birçok araştırmacı, nadiren sırayla mesaj gönderip aldığımızı belirtiyor; bunun yerine sürekli gönderme ve alma durumundayız. Genellikle daha geniş anlamda “semboller” olarak adlandırılan mesajların bir tür kanal aracılığıyla gönderilmesi gerekir.
Bu nedenle, bir öğretmenin (kaynak) öğrencilerine bir mesajı varsa, öğretmenin mesajı göndermek için bir kanal veya yöntem belirlemesi gerekir. Mesaj, konuşma, not veya e-posta yoluyla gönderilebilir. Bazı mesajlar sözsüz, yani kelimeler olmadan gönderilir. Sözsüz mesajlara örnek olarak beden dili, resimler, yüz ifadeleri ve elbise verilebilir.
Bu semboller, kodlama ve kod çözme süreçleriyle anlama dönüştürülmelidir. Shannon ve Weaver’ın teorileştirmelerinde ilk amaçladıkları gibi, kodlayıcılar ve kod çözücüler ortamın teknolojisinde merkezlenebilir.
Örneğin, kişisel bilgisayardaki bir işletim sistemi, bilgisayar dilinin sembollerini, tipik bir kullanıcının anlayabileceği resimler ve kelimeler halinde kodlar ve çözer. Günümüzde bireylere iletişimde de bir kodlama ve kod çözme sürecine sahip olarak bakıyoruz. Bir kişinin gönderdiği ve aldığı her mesaj, daha iyi anlaşılması için yorumlanır veya kodu çözülür ve kodlanır.
Her insanın, mesajların yorumlanmasını veya kodlanmasını ve kodunun çözülmesini şekillendiren bir deneyim alanı vardır. Teknoloji deneyimi olan bir kişi, birincil iletişim kanalı olarak e-postayı seçebilir. Ancak, bilgisayar deneyimi az olan bir kişi, bir e-postayı almaya çalışırken hayal kırıklığı yaşayabilir.
Mesajın kaynağı tarafından hissedilen hayal kırıklığı, o kişinin mesajı nasıl yorumladığını etkileyebilir. Kültür, bir kişinin deneyim alanı düşünüldüğünde önemli bir bileşendir. Örneğin, bazı kültürlerde göz teması uygun bir iletişim davranışı iken, diğer kültürlerde göz teması saygısızlık göstergesidir. Bu nedenle, farklı kültürlerin normları ve gelenekleri, insanların mesajları nasıl algıladığını etkileyebilir.
İletişimin gerçekleştiği ortam da mesajların gönderilmesini ve alınmasını etkileyebilir. İletişim bazen yüz yüze, kaynak ve alıcı aynı ortamı paylaşarak gerçekleşse de, bazen iletişim zaman veya mekan üzerinden gerçekleşir ve katılımcılar farklı ortamlara sahiptir. Örneğin bir telefon görüşmesi sırasında, bir kişi gürültülü bir evde olabilir, mesajlara katılamayabilirken, diğer kişi sohbet etmek için ideal olan sessiz bir ortamda olabilir. Çevre, iletişim sürecini etkiler.
İletişim kesin bir bilim değildir ve mesajlar her zaman tam olarak amaçlandığı gibi alınmaz. İletişim sürecinde herhangi bir müdahale olduğunda, gürültü oluşur. Girişim veya gürültü, iletişim sürecindeki herhangi bir unsur aracılığıyla gerçekleşebilir.
Gürültü kaynakta veya alıcıda olabilir. Bir kişinin deneyim alanı bir mesajın yanlış yorumlanmasına yol açıyorsa gürültü vardır. Kanalda gürültü de oluşabilir. Örneğin, mesajları net bir şekilde duymak için çok fazla statik varsa, bir kişinin cep telefonu gürültüye neden olabilir. Gürültü, yaygın olarak yanlış iletişim olarak bildiğimiz şeyin sonucudur.
İletişim sürecinin parçalarını ele alırken, unsurlar arasındaki sinerjiyi dikkate almak önemlidir. Her elementin diğer elementler üzerinde etkisi vardır. Mesajı göndermek için kanal seçerken, çevreyi, mesajı, alıcıları ve alıcının deneyim alanını da göz önünde bulundurmak gerekir.
Reklamcılar, her bileşenin diğer bileşenler üzerindeki etkisini değerlendirme konusunda uzmandır. Reklamcılar bir ürünü pazarlamaya ihtiyaç duyduklarında, hedefledikleri kitleyi göz önünde bulundururlar ve hedef kitlenin deneyimleri ve ortamı ışığında uygun kanalı bulurlar. Bu iletişim unsurlarından hiçbiri diğer unsurlardan bağımsız değildir.
Herhangi Bir Alan Bulunamadı.Doğal kaynaklar İşletme kaynakları nelerdir İşletmenin temel Kaynakları Kapsamlı kaynak Yönetimi süreçleri Kaynak şirket Nedir Kaynak Yönetimi Nedir Yönetim kavramı Yönetimin kaynakları Nelerdir